Onun gibi binlercesine verilen bir isimle çağırıyorlar onu: Garip. O da kendisine yakıştırılan bu ismin bütün anlamlarını taşıyor üzerinde.
Onu her sabah aynı saatte oturduğum sokaktan uygun adım bir yürüyüşle geçerken görüyorum. Adımlarındaki o alışmışlık, o tek düze tempo bana onun hayatı boyunca hiç durmadan bu yolda yürümüş olduğunu düşündürüyor. Saati hiç şaşmıyor, etrafına bakmıyor, ayağı tökezlemiyor. Hep yalnız… Tuhaf…
Üzerinde yaz-kış aynı giysiler. O uzun eprimiş, eski zaman battaniyelerine benzeyen kahverengi palto, altı aşına aşına ince bir lastiğe dönüşen her an parçalanabilecekmiş gibi görünen ayakkabılar. Bir zamanlar yeşil olduğunu cılız bir sesle anlatmaya çalışan yer yer rengi solu sarıya dönmüş gömleği, buruşuk pantolonu…
Yüzüne bakıyorum. Gür kaşları çatık, ama kızgın olmadığını hissediyorum. O sadece yorgun, bunu gözlerinde görebiliyorum. Beyaz saçları her zaman kısacık, sakallarıysa iki-üç günlük gibi duruyor. Solgun yüzünde dudakları hep suskun. Sadece o ezbere yürüyüşüne konsantre olmuş, bakmıyor, görmüyor. Gözleri hep sabit bir noktaya kilitlenmiş, bu adam hep yürüyor, hayatının tek amacı buymuş gibi, nefes almasının tek sebebi buymuş gibi. Bazen yolunu kesmek istiyorum. Ama o kadar kararlı bir hali var ki durmak zorunda kalırsa ölmesinden korkuyorum.
Yürüyüşü bana küçükken izlediğim geçit törenlerindeki askerleri hatırlatıyor. Hayalimde onu üzerindeki eskilerden kurtarıp bir asker formasına büründürüveriyorum, gülümsüyor. Uzun boyuna ve vakur duruşuna bakılırsa bu giysilere alışık, O yorgun, hüzünlü, sabit bakışlı gözlerine bir gökyüzü ve bembeyaz bulutlar yansıtıyorum. O güneşli günde yağmuru hiç aklından geçirmiyor. Elinden tutup götürmeme gerek kalmadan, alışkanlıkla uçağın pilot kabinine yöneliyor adımları, uçağı havalandırıyor. Bu rutin bir uçuş olmalı, rotayı kontrol etmeye fazla gerek duymuyor. Yardımcıya ihtiyacı yok. Gittikçe şiddetlenen yağmurla oyun oynamak hoşuna gidiyor. Kim bilir hangi denizin üzerinde yıldırımlar oyuna karışıyor. Uçak hızla düşerken koltuğun yanındaki o hep anlamsız bulduğu kolu çekiyor.
O zamandan beri hep yürüyor, yalnız başına. Onu kimse durdurmuyor. Artık hikayesi unutulmuş, garip adından başka. Sadece yağmurlu günlerde yürürken gökyüzüne bakıyor, belli, kaybettiği bir şey arıyor. Dudaklarının usulca bir kelime söylediğin görür gibi olsam da ara sıra, bunu yalnızca hayal ettiğimi biliyorum.
O her gün aynı yolda yürüyor, ama onu kimse görmüyor. Bazen yolunu kesmek istiyorum, durur diye korkuyorum.
"Anlamdan hep kuşku duy!"
15 Mart 2010 Pazartesi
Search
"Çoğu zaman üç beş kişi için yazdığımızı sanırız, onlar bizi okumazlar. Asıl seslendiklerimiz hiçbir zaman tanımayacağımız üç beş kişidir."
Anlatıcı Kimdir?
.jpg)
- Yarım Kalmış Masallar Anlatıcısı
- Birçok zaman, birçok kişi tarafından, birçok sözcükle tanımlanmaya çalışıldı o. Kimi zaman iyi, kimi zaman kötüydü sözcükler. Yine de çoğunlukla tanımlanamadı. İçinde hiçbir zaman susmayan, zır zır ağlayan bir çocuk olduğu ve onu hiçbir zaman susturmadığı rivayet edilir ki doğrudur da... Hayatı yazarak yaşamayı, melankoliye dalmayı, esasen kendi yazdığı gibi yaşamayı sever. Tanrılarla arası iyi olsa da şansı pek parlak gitmeyen, nitelikli tembel, antitez sever, sizin benim gibi bir insandır işte... Sıradan da olabilir, son derece farklı, dünyadışı ve gizemli de... Bilmiyoruz... Ama yazmalı...
Etiketler
- Ben... (1)
- Bir Kutup Hikayesi (1)
- Çocukluk (1)
- Deniz İçin (1)
- Gevezelik... (1)
- İkimiz (1)
- İzlence... (1)
- Kent-Kavafis (1)
- Manifesto-Can Dündar (1)
- Mesela... (1)
- Modern Bir Cehennem Monologu (1)
- Naat... (1)
- Noktalı Virgül... (1)
- Roman/tik/ - Bölüm 1 (1)
- Roman/tik/ - Bölüm 2 (1)
- Roman/tik/ - Bölüm 3 (1)
- Roman/tik/ - Giriş (1)
- Samsa (1)
- Sen (1)
- Senden Sonra (1)
- Sihirli Ayna ile Kurbağa Prens (1)
- Soruların... (1)
- Şehir (1)
- Yalnız... (1)
- Yarım Kalmış Masallar Anlatıcısının Eski Şiirleri (1)
- Yazmamalıydım (1)
- Yürüyüş (1)
En çok okuduğunuz yazar kimdir?
İzleyiciler
Okunulası
-
-
2020-2024 Günceleri2 ay önce
-
-
-
-
-
Gözyaşına Övgü7 yıl önce
-
Mehmet Ali Eve Gitmemiş8 yıl önce
-
Kırlangıç Sorunu8 yıl önce
-
-
-
Kıyım9 yıl önce
-
Rec9 yıl önce
-
Saint Laurent (2015) Volledige9 yıl önce
-
-
Gezmelere devam...9 yıl önce
-
-
aylin canik''le ayrıntı canbazlığı10 yıl önce
-
Ay Karanlık10 yıl önce
-
-
Nasıl söyleniyor ?10 yıl önce
-
Ortopedik Ağrılar11 yıl önce
-
-
-
-
-
-
Egemen Çıkmazında Başörtüsü13 yıl önce
-
Gold Rush in Literature14 yıl önce
-
Ne yardan, ne serden...14 yıl önce
-
-
-
-
-
-
0 yorum:
Yorum Gönder